“Yunan mitolojisinde adı ve öyküsü aktarılan pek çok tanrı vardır. Bunlardan biri “misafir tanrısı” olarak bilinir. Söz konusu mitolojide geçen her tanrının bir görevi mevcuttur. Misafir tanrısının da görevi misafir ağırlamaktır. Tabiî ki kendine yakışan bir tarzda. Dünyada bulunan ve bulunmayan bütün yiyecekleri sunar, izzet-i ikramda ve iltifatta hiç kusur etmezmiş. Kendisine gelen her misafirin mutlaka yatıya kalmasını sağlar; ipek, sedef ve kuş tüyü bir yatakta uyumasını temin edermiş. Uyku saati geldiğinde misafiri yatak odasına davet eder ve bütün misafirlerini yatırdığı o meşhur yatağı göstererek, “boylu boyunca uzanın…” dermiş. Misafir yatağa boylu boyunca uzandığında karşısına geçer ve bakarmış. Eğer misafirin boyu yatağı geçerse eline testereyi alır, misafirin yatağı geçen kısmını ayaklarından kesermiş. Eğer misafirin boyu yatağı doldurmazsa o zamanda misafiri başından ve ayaklarından bir gergi yardımıyla sündürerek uzatırmış. Eğer misafirin boyu ile yatağın boyu aynı uzunlukta ise iyi geceler dileyip çıkar gidermiş.” |
Öğretmen misafir tanrısı değildir.Öğrenciyi kendi istediği şekle sokmaya zorlayan ,kendi kurallarına göre yaşamasını isteyen biri olmamalıdır, öğrencinin de kendine ait bir alanı olduğunu ,öğrencinin de bir birey olduğunu unutmamalıdır.
Aşırı sevgi ve ilgi gösterirken öğrencinin asıl ihtiyaçlarını da göz ardı etmemelidir.Öğretmen öğrencinin öğrenmesine rehberlik ederken, onun kişiliğine,sosyal yönüne katkıda bulunan kişidir.Öğretmen çok şeydir .:)