Açıkçası öğrencilerim canlı derse girmedikçe,çocukların ekran başında olmasından huzursuzluk duyanları gördükçe,çocuklar göz sağlığını yitirecek,boyun ağrısı çekecek diyenleri duydukça,imkansızlıklarını anlatan velilerimizi üzüntüyle izledikçe uçuk bir hayal kuruyorum bu yıla dair:
2020-2021 eğitim öğretim yılı dondurulsa öğrenciler ve aileleri bu her açıdan zor süreci birbirine kenetlenerek geçirse biz öğretmenler de hizmetiçi eğitime alınsak tüm yıl olmaz mı?
Birçok aile maddi kaygılar içerisinde iken çocukların canlı dersini takip etme süreciyle ilgilenmez gibi geliyor bana.Aileler üzerindeki bu canlı ders yükünü almalı bence MEB.
Öğretmenler olarak bizler için de performansların artırılacağı ,eksiklerin kapatılacağı bir yıl olabilir.Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürlüğü art ardauzaktan eğitimler paylaşıyor,çok takdir ediyorum.Birçok il mem ve ramlar da eğitimler düzenliyor,sivil toplum örgütleri eğitimler düzenliyor ama öğretmen nasıl vakit bulacak?Yine ben kendi adıma çabalıyorum kaç kursa katıldım uzaktan,webinarlari dinliyorum,not alıyorum…
Birçok arkadaş kaygıyla dolu.Evi,ailesi var,okul işlemleri var,canlı dersler var,ders hazırlığı var,ödevler var,kendini geliştirme ,kitap okuma veya boş alan ,serbest zamana ihtiyacı var.
Bu durumların tamamı düşünülünce öğretmen en fazla kaça bölünür korkuyorum bu durumdan.Ziya SELÇUK bakanımızla görüşme şansım olsa bu dileğimi belirtirim.
Çocuklar,aileler herkes canının derdinde iken bizler kazanım derdindeyiz gibi geliyor bana,inandırıcı da gelmiyor.Evet,doğal afetlerde okulların açılması çocukların rutinlerine dönmesi iyileşme için mühim.Bu salgın farklı ,hala risk çok,etrafta ölüm korkusu var.
Çocukların gününü şenlendirecek etkinlikler paylaşılabilir,evlere kutu oyunları gönderilebilir,tabletler ve uygulamalar çocuklar için belli dilimlerde serbest zaman için kullanılabilir.
