Önceden aileler günlük telaş içinde çocuklarına vakit ayıramaz.Çocuklar genellikle sokakta akranlarıyla oyunlar oynayarak büyürlerdi.Derslerine de ödevlerine de aileler vakit ayırmaz çocuk kendi çabasıyla bir şeyler yapardı.
O günlere bakınca sosyal becerileri,iletişim becerileri,kendi başına sorun çözme,karar verme,sorumluluk alma gibi becerilerin geliştiği çocuklar büyüyormuş aslında yeni nesil ailelere bakınca.
Şimdilerde ise dışarıda çok vakit geçiremeyen çocuklar için aileler evde ortamı yapılandırmaya zamanı yönetmeye çalışıyorlar.
Çocuk için devamlı etkinlikler oluşturuyor çocuk için kurgular yapıyorlar.Oyuncaklarla bile yetişkinin istediği gibi oynaması bekleniyor.
Anne babalar hep istediği yönde gayret göstermelerini bekliyorlar çocuklardan.Çocuğun söz hakkı ,reddetme,kabul etme isteği gözardı ediliyor sanki.
Çevredeki ailelerden gözlemlediğim şu çocuklar bir bakıma hep ebeveynlerine bağımlı haldeler.Sanki hep önlerine bir şey gelecek yapacaklar yenisi gelecek.Onlar sadece etkinliği sonlandırma ile görevliler gibi.Çocuğun serbest zaman kullanımı ile ilgili söz sahibi olmasının önüne geçen bir durum söz konusu.
Bu çocuklar gün içerisinde çok fazla etkinlik yaptıkları için belli bir yaşa gelince bıkkınlık hissi yaşayabilirler.
Oyun kurma,sosyal ilişkiler,sorumluluk,iletişim becerilerinde ise gelişme çok az olur.Çocuk istediğinizi yapacak bir robot sanki.
Tek başına yapılan etkinlikler çocuğu zamanla yalnızlaştırır.Sosyal medyadaki anne baba örnekleri hep masa başı etkinlikler paylaşmaları da aileleri onların yaptığını yapmam doğru gibi bir düşünceye itiyor.Oysa her aile kendine özgü olmalı.Çocuklar da birbirinin aynısı olmamalı.
Yaşıtlarıyla ebeveynlerden bağımsız ilişkiler kurmalı ve bu ilişkileri yönetmeyi öğrenmeliler.
3 yaşındaki çocuğuna üçerli ritmik sayma öğreten bir öğretmen arkadaşa “aceleniz ne? diyen öğretmene o arkadaşımız “ama alıyor .” diye cevap vermişti.Evet çocuklar 0-6 yaş arasında öğrenmeye çok açıklar ama bu demek değil ki her şeyi de vereceğiz.Onun eğitim yaşantısına aşırı müdahale etmek yanlış.Biz okulsuz bir eğitimle büyütmüyoruz ki çocukları her şey ebeveynlerin sorumluluğunda olsun.Bazı aktiviteleri okul yaşantısına bırakmalı anne babalar.Onlardan istenen çocukla sağlıklı iletişim kurma,sevgi bağını güçlendirme ve yapılandırılmamış oyunlar oynama,doğaçlama tepkiler oluşturma …
Hayatta her şey istenildiği gibi gitmez,siz çocuğunuz için her etkinliği,etkinliğin her aşamasını yapılandırırsanız çocuk hayatın içinde spontane durumlarda bocalayabilir.Çünkü size,sizin kurgunuza alışmıştır.Çocuğunuzu belirli bir alanda tutmanın zararını belki de ilerleyen yıllarda gözlemleyeceksiniz.Her şeyi size danışan,sizsiz bir şey yapamayan yetişkin çocuklarınız olduğunda geriye dönüp iyilik adına yaptığınız yanlışlara üzüleceksiniz.
Benim ailelerden isteğim şu:
Çocuğu kendine bırakın.Onu yönetme ,yönlendirme çabanızı bir kenara bırakın,sadece mutlu ebeveynler olun.